Yöre Folkloru
1-) AĞITLAR
Yörede özellikle avşarlar arasında ağıt söyleme geleneği yaygındır. Ağıtları genelde kadınlar irticalen söylerler. Ağıt, söyleyenin ve çevresindekilerin duyduğu acıyı, ölenin kişiliğini dile getirir. Ağıt söyleyen, ölünün elbise veya özel eşyasından birini eline alarak ağıt söyler.
Yörede yaygın olarak bilinen ağıtlardan bazı örnekler ;
Dervişin Ağıdı: Kız yüzünden amcalarıyla kavga eden, kavga sonunda amcaları tarafından öldürülen dervişin ardından annesinin söylediği ağıt;
Dervişin mendili ala
Bülbül konar daldan dala
Ben öpmeye kıyamazdım
Boyamışlar ala kana
Eşekçiye ektim koza
Başıma getirdim kaza
Şimdi ak dervişim gelir
Kıratınan toza toza
Çıktım pınarın başına
El ettim dudu kuşuna
Kurtlar kuzgun gibi döner
Ak dervişimin leşine
Hamdi'nin Ağıdı: Hamdi isimli genç hastalanır. Tedavi için Kayseri'ye götürülür. Ancak hastalığının çaresi bulunmaz. Ölümü üzerine söylenen ağıt;
Şu evlerin yapısına
Posta gelir kapısına
İki yıllık güvey idi
Nihat beyin kapısına
Şimdi karlar eriyecek
Ahalimiz yürüyecek
Beş bacının tek kardeşi
Kara yerde çürüyecek
İnce Hamdi oğlum ince
Çuha giyer diz boyunca
Ben Hamdisiz köye gitmem
Hamdi oğlum olmayınca
Çığ Ağıdı: Büyük canlı, Keprin ( Köprüköy ), Toklar ve Saraycık köylerinden bir grup genç Adana'ya çalışmaya gitmek için yola çıkarlar. Akşam üstü İmamkullu köyüne gelip misafir olurlar. Sabah erkenden yola çıkarlar. Yol üzerindeki doğruca dağına tırmanırken çığ düşer ve ölürler. Ölenlerin birinin nişanlısının ağıdı;
Bırak deli gönül bırak
Kara kekil ister tarak
Dört gün Saraycıkta kaldım
Dönemedim köyüm ırak
Yeter Kadir Mevlam yeter
Düzülmüşler katar katar
Yakadan çığ gelirken
Ben ölmeyim demedin mi
Çantana koydum ekmek
Oturupta yemedin mi
Yukarıdan çığ gelirken
Ben ölmeyim demedin mi
Bunlarda avşar uşağı
Kıvrak bağlarlar kuşağı
Elin ahırında yatmış
Yokmu babayın döşeği
Azığa yağlamaç koydum
Oturupta yemedin mi
Çığ karşıdan gelir iken
Nişanlım var demedin mi
Karaören köyünde bir kurban bayramında pusuya düşürülerek öldürülen Rıfat ve Hasan için:
Beyaz parmak beyaz bilek
Buna dayanır mı yürek
Açında keçeyi bakın
Kan birikmiş gölek, gölek
Köylü çıktı bölük bölük
Hasan'da kalmamış soluk
Gavurmuş gavur düşman
Sol böğründe yedi delik
Bundan 40-45 yıl önce özellikle işi olmayanlar yaya olarak Çukurova'ya giderlerdi. Bunlardan biride Özlüce kasabasından yeni nişanlanmış Ömer ve babasıdır. Ömer Çukurova da çalışırken sıtmaya yakalanır ve ölür. Babasının Ömer için söylediği ağıt;
Er yürüyen göç evleri
Aştı dedeyi, kirazı
Ne ben aldım ne de kendi
Elin aldığı murazı
Şuara oldum şuara
Acıştım içtim cuvara
Ağa hacce geldi deyi
Elini vurdu duvara
Kuruçayın seli söker
O da bozbulanık akar
Kalmorada Ömer oğlum
Gözlerine mucuk çöker
Ağıtlar yazılmakla bitecek gibi değil, biz bazı olaylardan kesitler sunduk. Bunların dışında yörede sıkça söylenen ve bilinen Sarıkamış, Yemen, Seferberlik üzerine yakılmış tarihi olayları yansıtan çok önemli ağıtlar vardır.
Yemen'de şehit olanlarımız için:
Gitme Yemene, Yemene
Yemen sıcak dayanamam
Dan borusu er vurulur
Sen çocuksun uyanamam
Gitme Yemene, Yemene
Çiğ yumurta pişer derler
Mehmet Ali babam oğlu
Garip olan şaşar derler
Seferberlik ve Sarıkamış Harekatı için:
Gadanı alayım eşe
Tekerim dayandı taşa
Seferberlik ilan etmiş
Elini öpüyüm paşa
Çantasın alan savuşsun
Hasreti olan kavuşsun
Burda oğlumu eğleme
Sefer ağzında döğüşsün
Elif bekar Cennet bekar
Acemim talime çıkar
Dört oğlum sefer ağzında
Topalım kahrımı çeker
Hacın ( Saimbeyli ) de Ermeni zulmüne uğrayanların Ağıdı:
On kat esvap püsküllü fes
Bize bunu yu diyorlar
Ocak başlarından yırak
Bebek pişti ye diyorlar
Osman oğlum kucağında
Çuha şalvar bacağında
Böyle yiğit türemedi
Kamberlinin ocağında
Zabıt katibi Mehmet'i
Topuz ile dövüyorlar
Enfiyeci Hüseyin'i
Teller ile boğuyorlar
2-) ATASÖZLERİ VE DEYİMLER
Yaygın olarak bilinen ve ifade edilen atasözleri ve deyimlerin yanı sıra yörede en çok kullanılan atasözleri ve deyimlerden bazıları şunlardır.
Ağanın malı gider, çırağın canı gider.
Ağır otur batman götür.
Alimle oturan alır mertebe, cahille oturan döner merkebe.
Alma mazlumun ahını, gökten indirir şahini.
Akıllı saygı sayanaca deli oğlunu everir.
Akılsız başın cezasını sefil taban çeker.
Aptal ata binince ağa oldum sanır.
Asıl almaz bal kokmaz, kokarsa da yağ kokar.
Avrat yok akıl yok.
Baba bir bıçak buldum, nettin oğlum, yitirdim.
Bakmakla usta olunsa köpek kasap olurdu.
Bağ kuşu dağda, dağ kuşu bağda olmaz.
Başına gelmeyenin hoşuna gelir.
Bıçak sapını yontmaz.
Bitli baklanın kör alıcısı olur.
Bir hatır, iki hatır, üçüncüsü vur yatır.
Borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmek.
Çatal kazık yere batmaz.
Çocuğu yumuş buyur ardı sıra sen git.
Dağ dağ üstüne olmuş, ev ev üstüne olmamış.
Danışan dağ aşar, danışmayan yolda şaşar.
Deliden uslu haber.
Eli köfte yuvarlar, gözü oynaş kovalar.
Endeze işler el övünür.
Erine göre bağla başını, horantana göre pişir aşını.
Gönülsüz köpeği sürüye sal uluya uluya kurt getirir.
Her buluttan yağmur yağmaz, her avrattan oğlan doğmaz.
Herif sel, avrat göl.
İt kağnının gölgesinde yatmış, gölge benim sanmış.
İtin aklı eksiğini yol gocadır.
İte dalanmadan çalışı dolanmak iyidir.
Keçi dağda kıl kalada, Senem evde kirmen eğirir.
Kılda keramet olsa keçi evliya olurdu.
Kork Allah’tan korkmayandan.
Lokma karın doyurmaz şefaat artırır.
Muhanet, adamı mal sahibi eder.
Ne bekliyon bacından, bacın ölür acından.
Ölüsü olan bir gün ağlar, delisi olan her gün ağlar.
Sergi sahibinin haberi yok, serçeler birbirini kovalar.
Suç samur kürk olsa kimse giymez.
Şaşkın ördek arka arka yüzer.
Tembele yumuş buyur, babandan iyi öğüt verir.
Uğurur boğasayan eşkere buzular.
Yağ ile yavşan yenir, yağsız tavşan yenmez.
3-) ŞAŞIRTMACALAR
Bilmecenin cevabı içinde olan bir türüdür. Karşıdakinin sürat ve intikalini ölçmek için kullanılır. Çevremizde yaygın olarak kullanılan şaşırtmacalar şunlardır;
Han kapısından büyük
Fındık kabuğundan küçük
Kan kırmızı, süt beyaz
****
Kartın altı kara yazı
İki serçenin dört gözü
Deveden inen köşşek
****
Karşıdan bir ay doğdu
Işığı ışığını boğdu
Anası beşikte iken
Kızı oğlan doğurdu
4-) TEKERLEMELER
Halk arasında anonim olarak çok tekerleme kullanılmaktadır. Daha çok yöresel özelliği olan şu tekerlemeler örnek olarak verilebilir.
Elim elim epenek
Elden çıktı kepenek
Kepeneğin yarısı
Bitli beyin karısı
***
At gider katır gider
Dedem yoğurt getirdi
Püsük burnun batırdı
Püsük burnun kesile
Minareden atıla
***
İçinde demir ocak
Demir ocak kilitli
Ömer'in başı bitli
***
İnne minne
Ucu tinne
Filfilice
Burnu eğrice
İğne battı
Ciğerimi yaktı
***
Tombul kuş arabaya koş
Arabanın tekeri
İstanbul'un şekeri
Hop hop altın top
Bundan başka oyun yok
5-) MANİLER
Durup dururken mani söylenmez. Mani için bir vesile gereklidir. Daha çok sevgililer birbirine, kaynana ile gelin birbirine, arkadaş arkadaşına, imeceler iş sahibine mani söylerler. En çok bilinen mani örnekleri şunlardır.
Mani benim ezberim
Kan ağlıyor gözlerim
Oğlan senin yolunu
Ölene dek gözlerim
Maniye marş neylesin
Kaleme kaş neylesin
Senin gibi maniye
Bir kazan aş neylesin
Damdan dama gezerim
Çıkı bulur çözerim
Senin gibi maniyi
Öçkem ile ezerim
***
Ayağında kıl şalvar
Dağlarda tavşan avlar
Babam sana kız vermez
Diz çök Allah'a yalvar.
Ağustos var Ekim var
Hasta olsam hekim var
Benim gönlümde sensin
Senin gönlünde kim var.
Fasulyeyi kuruttum
Pişirmeyi unuttum
Gel yarim konuşalım
Babamgili uyuttum
Kahve piştiği yerde
Telve taştığı yerde
Güzel çirkin aranmaz
Gönül düştüğü yerde
***
Soku Döverken;
Tokmağım gıcırdıyor
Sanki kağnı mazısı
Bir damla su vermedi
Evin koca cazısı
***
Bulgur çekerken;
Kele dudu kele dudu
Unuttun mu arı udu
Dünkü gelen misafire
Söyle baban neler dedi
Hatun anam taş dönmüyor
Üfürdüm ışık sönmüyor
Kuru ekmek yavan aş
Lokma bağrımdan inmiyor
***
Biçilen ekini bitirirken;
Konanlar göçer
Ekenler biçer
Cennetin kapısını
Cömertler açar.
5-) HAYIR DUALAR VE BEDDUALAR
Organize bir şekilde toplu yapılan duaların dışında günlük hayatta dua ifadeleri sıkça kullanılır. " ağzı dualı " olmak çevrede imrenilen bir durumdur. Anadolu’nun her yerinde söylenilen dualarla birlikte yöremizde sıkça kullanılan dua ifadeleri şunlardır;
DUALAR
Allah dallandırsın, budaklandırsın.
Allah dert verip derman aratmasın.
Allah ekmeğini yağlı ballı etsin.
Allah kimseyi soysuzla terbiye etmesin.
Allah şeytanın şerrinden, zalimin zulmünden korusun.
Ayağın deniz, başın göl olsun.
Allah gözünden acı yaş çıkarmasın.
Ömrün uzun olsun.
Hanen şen olsun.
Donun ağ olsun.
Evlatlarınla koşa yaşayasın.
Allah elden ayağa düşürmesin.
Allah akılda imanda aza da noksan vermesin.
Allah ite kurda muhtaç etmesin.
Kurbanın yağlı olsun.
Kısmetin bol kesen bereketli olsun.
Birin bin olsun.
Allah ahrette imansız, dünyada Kur’an sız bırakmasın.
İşin rast gelsin,
BEDDUALAR
Allah ayık gezdirmesin.
Başına bulutsuz havalarda yıldırımlar düşsün.
Dilin boğazına kaçsın.
Düğünsüz derneksiz gelin olasın.
Ekmek tavşan sen tazı kovalayıp durasın.
Evine gitmek nasip olmasın.
Kapılara oturup yollara bakasın.
Kara ciğerinden vurulasın.
Mahkeme kapılarından kurtulamayasın.
Yediğin içtiğin kan katran olsun.
Dinsiz imansız gidesin.
Ellerin yanına dökülsün.
Gidişin olsun gelişin olmasın.
İki yakan bir araya gelmesin.
Kara çıkından gidesin.
Kıran dıkılsın.
Kanın içine aksın.
Sırtın teneşire gele.
Saplıcandan gidesin.
Yediğin gözüne dizine dursun.
Allah uyuz versin, kaşıyacak tırnak vermesin.
Çaresiz dertlerden gidesin.
Boynun altında kalsın.
6- YAŞAYAN İNANIŞLAR
Halk arasında yaygın olan ve hala kullanılan bazı inanışlar şunlardır.
* Cuma günleri çamaşır yıkanmaz ve birine süpürge ve oklava ile vurulmaz.
* Salı günü herhangi bir işe başlamak uğursuzluktur. " salı günü sallanır"
* Geceleri sakız çiğnemek ölü eti çiğnemek sayılır.
* Hamile kadın sakız çiğnerse çocuğu geveze olur.
* Sarılık olan bir kimsenin burun kemiğinin üstünden bir parça et alınırsa iyileşeceği düşünülür.
* Yeni doğan bebekler bir odadan başka bir odaya geçirilmezler.
* Hıdrellezde kızlar, tuzu unundan fazla olan ekmek yaparlar. Bu ekmeği simit şeklinde pişirip küçük bir çocuğa verirler ve çocuğa" bunu karganın önüne at "derlermiş. Karga çocuğun verdiği ekmeği kimin kapısına götürürse kızlar o eve gelin gideceklerine inanırlarmış.
* Geceleri tırnak kesilmesinin ömrü kısaltacağına inanırlar,
* Üzerinde dikiş dikilirse, iftiraya uğrayacağı düşünülür.